Sabah Laundry Elizabeth ‘i bekledik, nihayet saat 10:30 geldi, biz de tam çarşı pazar yapmaya gidiyorduk, neyse güzelce yıkanmış ve ütülenmiş çamaşırlarımızı alıp security’e bıraktık ve marinadan çıktık, sancak tarafta bir açık pazar olduğunu hatırlıyorum o tarafa doğru gittik, giderken de balıkçıların arasından geçtik. Pazarda genellikle kadınlar satıcı olarak çalışıyorlar ve fotolarının çekilmesinden hoşlanmıyorlar, bazen çok agresif olabiliyorlar.






Sonra yolda bir genç bana Fransızca nasılsın diye sordu, ben de fransız değilim ingilizceyi daha iyi konuşurum dedim ve bu sefer bana nerelisin diye sordu, Türküm Istanbuldanım dedim, o da şaşkın bir şekilde burada bir Türk dükkan açtı dedi ve ve bizi o dükkana götürdü, burada da Türk var mı dedim ben de çok şaşırdım, Hataylı bir Erdoğan turistik eşya satıyor, tanıştık, dükkanda oturduk, akşama davet ettik. Şimdilerde de geldi.

